En sahipsiz uçurumlarda buldum yüreğimi,
Senli kayalıklara çarptı ruhum.
Şimdi ellerimde bir tutam yitirilmiş hayat
Sensizliğe yenilmekse en acı katliam bana
Yokluğunda açan kelepçeli menekşelerle,
Uğurluyorum şimdi seni…
Kafeslerden uçamıyor yüreğim,
En müphem hüzünlerimi yolluyorum,
ruhumun kanattığı zarflarla,bir sonbahar sabahında.
Anlayacağın bu mektuba seni yazıyorum.
Beni sana salan gözlerimi bırak
Ardınca süzülsün koca bir nisan.
Yine hüzünlerimin uğrak yeri sen,
En korkunç akşamlarda çoğalıyor hasret.
Sen basıyorum her kanayan yarama
Bak şimdi bir anı can çekişiyor güncemde,
Sana saklı zamanlarım takvimlerden süzülüyor
İntihar edercesine…
Zamansız gidişinle demleniyor şimdi gözlerim
Kan kusarken geceye bir ses beliriyor ruhumda
Dökülüyor ellerime yıllar.
En ölümcül hasretler kavururken içimi,
ben yine sensiz uyanıyorum geceye..
en katil duygular süzerken seni gözlerimden,
ben bir geceye bir de sana yeniliyorum işte…
gidişinle yapışır ruhuma soğuk bir kış gecesi,
ben seni üşüdüm her nefeste.
Mesafelerin büyüttüğü yüreğimde
Sen hala ateşi gönül yakan bir kor gibisin.
Bir eylül masalısın hüznüme
İçimde mevsim sonbahar, buğularında esen.
Senin yamaçlarında biriken pişmanlıkların var,
Benimse sana dolan umutlarım.
Son taneleri süzülürken içimin kum saatinde
Gözlerimle uğurluyorum seni..
Yalnızlık ben geldim demeye yetişmiyor dilim,
Titrek avuçlarımda birikiyor yaşlar,
Ben gözyaşımda boğuluyorum.
Kelimelerimin enkazından çıkardım seni,
Gözlerimi açtığımda ölmüştüm.
Ve sen ilk defa başucumdaydın ama ben çoktan…
Geçmişin zarfıydı yüzüme kapanan,
Ben her nefeste gün be gün eksilirdim.
Sokaklar kadar çoğalırdın bende,
Bense seni sevdikçe daha çok yenilirdim.
Hayata pes edişim asılırdı her gece
Düşsel bir darağacı olurdu gözlerin
Satır arası yalnızlıklar biriktirdim kışlara,
İçimde uzayan yol artık sana çıkmıyor.
Mahşeri bir ayrılık çöküyor,ruhumun dizginsiz sularına
Yaşamdan soyundu gözlerim,
Parmak uçlarımda ölüyor şimdi tüm kuşlar.
Ayazı kesiyor yüzümü ,hüznü üşütüyor,
Tüm düşler bende siyah beyaz oluyor.
Kan gözlü bir asi ayak diriyor içimde,
Beni bende kanatıyor sen diye
Aklıma firar düşüyor, boş kalıyor ten kafesi,
Bir yığın hüzün , bir yığın kül !
Sonbahar yaprağı alevliyor beni
Kendinden eksik biri oluyor ben
Benim aklım, benim ruhum,
Benim…. benim çıldırıyor.!
Köz düşüyor göz çukurlarıma,
Kendime yolcu oluyorum bu gece.
Bende isimsiz, bende adressiz yollar,
Sen içimde yol , yollar gittikçe sen oluyor
Sığınağım boş bir koridordaki ayak sesleri,
Tek ürküntüm yağmur taneleri senden sonra.
Islandıkça yeşeriyor bende hüzün,
Titrek bir kalp düşüyor hücreme
Kelimeler azat etmiyor beni oysa;
Şimdi en çok sustuğum yerden başlıyor,
Hiç kanamalı tüm yaralar akmaya !
Aşka kavgalı haramiler sarıyor dört yanımı,
İçimi, yüreğimi satıyorum üç kuruşa.
Demir parmaklıklara dönüyor yüzüm,
İçimin boşluğu görünmüyor uzaktan bakınca
Uyanıyorum ; her şey bir düş saçması,
Ama, ama ağzına kadar sen dolu içimin tüm kuytuları.
Gözlerimde kan, içimde sonu olmayan ,
Seni olmayan uzun bir yol. !
Dünya ölüyor bende, bende dünyam ölüyor,
Kendime yolcuyum bu gece ;
Düşlerime yokluk düşüyor
Kirli bir düş saçması beynimi kemiren,
Parmak uçlarımda bir hayatın eksik metinleri,—-
Gözlerimdeyse donuk bir hayal dolaşıyor şimdilerde.
Harflere boğuyor sessizlik içimi,
İçimde bulanıyor dünya;
Ve ben bir adım kala hayata,
Düşüyorum yamaçlarından, tutunamıyorum…
Bensiz bir hüzün soluyor aşk,
Sensiz titrek yamaçlarıma vuruyor.
Ve geçmişin tortuları çöküyor ruhuma.
Ayaklarıma gülüşümün resmi takılıyor…
Göz çukurlarıma vuruyor sonbahar yaprakları,
Ölüm kırık bir gülüş oluyor dudağımda.
Şimdilerde alnımda çözülüyor yıllar,
Ve sen daha çok sürüklüyorsun beni
Bu kentin isimsiz sokaklarına…
Geceler ayaza vuruyor gönlümde,
Yaralarım kabuk bağlıyor bir bir.
Sen gelmiyorsun diye bu sonbahar bakışlarım
Sen susuyorsun diye bu çığlıklar.
Üşüyor öksüz düşlerim,gece ürküntüsü yastığımda.
Şimdi yollara vurdum tüm anılarımı,
Islaklığı ruhumun, senden kalan.
İçimi yakan tek hece bir yaşam.
Eğer gitmişsen dönmemek için olsun,
Eğer küskünsen bırak aşk sözünde dursun.
Çünkü gözyaşıyla ödenmiş bir bedel,
Asla tuzlu suyla geri verilmez.
Bundandır sana ve denizlere küsüşüm,
Ve bundandır aşktan yana öksüzlüğüm…
Rüzgarlarla savruluyor,içimdeki zerrenin senleri,
Gözlerimde kırık bir kent masalı duruyor.
Mahurluğunda öksüz düşlerimin
Korkusuna gebe ıslanmış bir gece düşüyor.
Ölüm şimdi kabus ;
Yokluğuna düşen her hasrette,içimde senli bir şiir kırılıyor.
Ve şimdi sana bu kadar dolmuşken,
İçimde boş kalıyor bir yer.
Kuytularıma gömüyorum hayatımı,
Senli yaralar sızıyor bedenimden.
Hüznün çivisi koptu bende,gözyaşımla avutuyorum yaralarımı.
Ve sen daha çok acıtıyorsun,
Savrulurken bendeki küller…
Sonbahara inat yıpranıyorum.
Kelime kelime dökülüyorum yerlere,
Başucumda ıslak sokak kaldırımları.
Hercailiği aşkın , yokluğuna yare,
Ve şimdi kana kana içerken ayrılığı,
Ağzımda yine o aşkın kekremsi tadı !
Bakışının ardındaki ayrılık korkutuyor beni,
Sen olduğum kadar ayrı kalıyorum bende…
Gözlerim seni soruyor aşkın nazenine,
Kuytularımsa üşüyor, hasrete kapılmış cümlelerinde…
Ayışığı sevinçler biriktirdim, kırılan yüreğimin kuytularına.
Ve sevgine esirdim, eskidikçe zaman iklimsiz duraklarımda.
Cam kırıklarında eziliyor parmaklarım,
Ben yine kan revan !
Ensemden basıyor geceler,
İki büklüm kalıyorum bir köşede.
Sesler beliriyor, kabuslar çöküyor alnıma.
Ya senden kaçıyorum , ya geceden…
İki ucum da sonsuz, iki ucumda da uçurum.
Şimdi adımlarım titriyor.
Ve sonsuzluk bekliyor beni az ötede.
Sense yine kanatıyorsun beni,aşka döküyorsun,
Gitmeye sevdalı yüreğinle …!
Yorumlar